Erkeklik Krizi - Aldatılan Erkekler, Aldatan Kadınlar erkeklerin aldatıldıkları durumlarda nasıl tepkiler verdiklerini inceliyor. Aldatılma sonucu yaşanan ya da yaşanması beklenen üzüntü, hayal kırıklığının yerine veya bu duyguların yanı sıra, erkeklerin bunu bir “gurur”, hatta “namus” meselesi haline getirdiklerini gösteriyor. Özellikle cinsel yetersizlik gibi “erkekliklerini” yaralayabilecek aldatma nedenlerinin nasıl bir öfke yarattığını, yine aynı nedenden, aldatıldıklarını arkadaşlarıyla dahi paylaşamamalarını anlatıyor. Bir erkeğin başka bir kadınla cinsel ilişki yaşaması “önemsizken”, kadın bunu yaptığında namus ve ahlâkın nasıl hemen devreye girdiğini birinci ağızdan örneklerle belgeliyor. Ayrıca bunun üzerinden aslında erkeklerin kaybetmekten korktukları ayrıcalıklarına sıkı sıkı sarılmalarını ve ifade etmekten çekinmedikleri çifte standardı sürdürme çabalarını, aldatılma sonucunda aldıkları yarayı sarmak için başvurdukları ve başvurmaktan kaçındıkları yolları, yöntemleri gözler önüne seriyor.
Damla Topbaş tüm bunları “erkeklik krizi” bağlamında ele alırken, aldatan kadınlara da söz veriyor. Neden aldattıklarının, aldatmayı nasıl gördüklerinin cevabını arıyor, romantik ilişki ve evlilik kavramlarının bir değerlendirmesini de sunuyor.
“Erkeklik diğer erkeklikler karşısında ve onlara rağmen sürdürülen bir performanstır. Bu performansın başka bir erkek tarafından kesintiye uğratılması erkeklikler arasındaki rekabeti ve husumeti de açığa çıkarır. […] Bu nedenle aldatılma deneyimi üzerinden bir erkeklik krizi okuması yapmak, erkekliğin hem kadınlık hem öteki erkeklikler aracılığıyla inşa edilmeye çalışılan iktidarının ve meşruiyetinin nasıl yaralandığının anlaşılmasını sağlar.”